Gazze'de artan katliamlar sonrasında, Slovenya, İspanya, İzlanda, İrlanda ve Hollanda gibi bazı Avrupa ülkeleri, İsrail'in katılması halinde 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayacaklarını belirtti. Bu durum Avrupa'nın vicdani bir duruş sergilemesi olarak değerlendiriliyor ve Eurovision'un geleceği hakkında tartışmaları beraberinde getiriyor. Müslüman kimliğiyle dikkat çeken Azerbaycan ise, beklenmedik bir şekilde, bu boykotla ilgisinin olmadığını vurguladı: "Bizim katılımımız hiçbir ülkenin yarışmaya katılıp katılmamasına bağlı değil."
Boykotun Başlangıcı
İspanya, "Gazze'deki soykırıma ortak olmayacağız" diyerek bu boykotu başlatan ilk ülke oldu. Ardından Slovenya, İzlanda, İrlanda ve Hollanda'nın da bu tavra katılmasıyla önemli bir dayanışma sergilendi. Avrupa kamuoyunda bu kararlar, "tarihi bir duruş" olarak nitelendirilirken, Eurovision'un 70. yılına damga vuracak bir belirsizlik ortamı doğdu. Bu noktada, Avrupa'nın bu tür siyasi duruşları ayrıca medya tarafından sıkça ele alınıyor ve tartışılıyor.
Azerbaycan'ın Farklı Yaklaşımı
Azerbaycan'ın Eurovision yetkilisi Al Jazeera'ya verdiği demeçte, "Katılımımız diğer ülkelerin tercihleriyle bağlantılı değil; müzik birliği için buradayız" şeklinde açıklamalarda bulundu. Azerbaycan, 2012'de ev sahipliği yaptığı yarışmada Ermenistan'ın çekilmesine rağmen yarışı sürdürmüş ve benzer uluslararası gerilimlere alışkın bir ülke olarak öne çıkıyor. Yetkili, bu bağlamda İsrail'in yarışmaya katılımının kendilerini etkilemeyeceğini, odaklarının kaliteli bir performans sergilemek olduğunu dile getirdi. Bu noktada Azerbaycan, boykot çağrılarını ise "bölücü" bir tavır olarak değerlendirdi.
Enerji İlişkilerinin Rolü
Azerbaycan'ın sergilediği bu duruşun arkasında enerji ilişkilerinin etkili olduğu söyleniyor. Zira Azerbaycan, İsrail'in petrol ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyor ve bu sevkiyat Türkiye üzerinden gerçekleştiriliyor. SOCAR şirketinin yönettiği boru hattı aracılığıyla Gazze'deki savaş esnasında bile Azeri petrolü İsrail'e ulaşmaya devam etti. Bu durum, özellikle Türkiye'deki gençler tarafından sert bir şekilde eleştirildi. İstanbul ve diğer şehirlerde yapılan protestolar sırasında gençler, İsrail'e yönelik petrol sevkiyatının durdurulmasını talep ettiler. Ancak bu eylemler polis müdahalesiyle karşılaştı ve birçok kişi gözaltına alındı.
Çifte Standart Tartışmaları
Eurovision tarihine göz attığımızda, siyasi nedenlerle yarışmaya katılmayan ülkeler olduğu görüldü. Özellikle, 2022 yılından bu yana Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları nedeniyle yarışmaya katılımı yasaklanmıştı. Bu durum, Batı dünyasında "Rusya'ya uygulanan yaptırım, neden İsrail'in Gazze'deki eylemlerine karşı uygulanmıyor?" şeklindeki tartışmaları gündeme getirdi. Bu çerçevede, müzik aracılığıyla da olsa politika ve etik konularının derinlemesine ele alınmasının önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Azerbaycan'a Yönelik Eleştiriler
İnsan hakları savunucuları, Azerbaycan'ın bu konuda sessiz kalmasını eleştiriyor. Müslüman bir ülke olarak Azerbaycan'ın duruşunun, Filistin halkının yanı sıra tüm İslam dünyasının vicdanını yaraladığını ifade eden değerlendirmeler öne çıkıyor. Eurovision'un 70. yılına ilişkin yaşanan bu kriz, yalnızca müzik camiasını değil; aynı zamanda devletlerin Gazze'deki barbarlıklara dair tutumlarını da gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, boykot ve müzik arasındaki kesişim noktaları, uluslararası ilişkilerde yeni bir boyut kazandırabilir.