Bilindiği gibi Karadeniz'de kalkan, uskumru, orfoz, levrek, kırlangıç ve benzeri balıkların nesli tükendi, barbun, lüfer, palamut gibi ticari balıkların da nesillerdi tükenmek üzere. Bu gidişle çocuklar balığı akvaryumlarda görecekler. Bir anlamda balığın tadını tadamamış bir nesil ile karşı karşıya kalacağız.
Bunun başlıca nedeni ise son 50 yıldır sorumsuzca ve hiçbir kuralı tanımadan yapılan trol avcılığı. Oysaki trol avının da belirli kuralları var ancak bu kurallara anlaşılmaz nedenlerle bizim ülkemizde uyulmuyor.
Sözde denetimlerle geçiştirilen trol kontrolleri bu işi bilmeyen ekiplerin insafına kalmış gibi görülüyor. Trol tekneleri sonarlarından tespit ettikleri balık sürülerini balığın boyunu öğrenmeden ağ ile sarıp yüzeye çekiyorlar sonra da yasal değilse denize döküyorlar. Oysaki bu sürüye bir zoka atılıp çekilerek içindeki balığın boyunu öğrenmek mümkün. Ancak bu yapılmıyor.
Yasal olmayan trolcülüğü önleyemeyen ilgili birimin su ürünleri müdürlüğü böylece milyonlarca insanımızın gelecekteki balık yeme şansını da öldürüyor.
Eylülm ayında bitmesi beklenen balık yasağı öncesi teknelerdeki ağların denetlenmesi, ağların gözlerinin yasal boyutlarda olup olmadıklarının saptanması, boyu yasal sınırların altında kalan balıkları tutanlara da daha caydırıcı cezalarla yaptırım uygulanması vatandaşın da beklentileri arasında.