Köseoğlu, iktidarın emekliyi, işçiyi ve dar gelirliyi görmezden geldiğini ifade ederek, demokrasi ve emek mücadelesinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini söyledi.
Köseoğlu, DİSK-AR'ın "Türkiye'de Emeklilerin Durumu Temmuz 2025" araştırma raporunu hatırlatarak, emeklilerin nüfus içindeki payı artarken ekonomik pastadan aldığı payın azaldığını belirtti. Rapora göre, 22 yıl önce asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olan ortalama emekli aylığının, 2024 yılı itibarıyla asgari ücretin yüzde 22 altına düştüğünü hatırlatan Köseoğlu, "Sözde zamlarla en düşük emekli aylığı 16 bin 881 TL'ye çıkarıldı. Bu rakam, asgari ücretin yüzde 24, açlık sınırının ise yüzde 47 altında kalıyor. Emeklinin sadece mutfak masrafını karşılayabilmesi için maaşların neredeyse iki katına çıkarılması gerekiyor" dedi.
Ekonomik ve toplumsal sorunların giderek ağırlaştığını dile getiren Köseoğlu, iktidarın halkın gerçek gündeminden uzaklaştığını ifade ederek şunları söyledi:
"Emekliler açlığın pençesindeyken, işçiler geçim derdindeyken, öğrenciler barınacak güvenli yurt bulamazken iktidar, seçimleri tanımamaya, muhalif seslere tahammül edememeye ve halkın iradesini yok saymaya devam ediyor. Halkın iradesine kayyım atamalarıyla ipotek konulurken, bu durum sadece yerel demokrasiyi değil toplumsal sorunların tartışılmasını da engelliyor."
Demokrasi ile emek mücadelesinin birbirinden ayrılamayacağını vurgulayan Köseoğlu, "Demokrasi olmadan sendikalar yaşayamaz, sınıf mücadelesi olmadan da demokrasi kazanılamaz. Kayyım darbesi, emeğe darbedir, emekliye darbedir" ifadelerini kullandı.
Son olarak Dev Emekli-Sen'in mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Köseoğlu, şu mesajı verdi:
"Emeklileri yoksulluğa karşı koruyacak insanca emekli aylığı, nitelikli sağlık hizmeti, sağlıklı barınma koşulları ve toplumsal yaşama tam katılım hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Aynı zamanda ayrımcı ve eşitsizlik üreten tüm politikalara karşı çıkmak da sorumluluğumuzdur. Demokrasi mücadelesi, sendikamızın varlık koşuludur."