Karal, TBMM Genel Kurulu'nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, üreticinin korunması için iki yol bulunduğunu söyledi: "Ya Çay Kanunu çıkarılacak ve taban fiyatın altında çay alımı engellenecek, ya da ÇAYKUR kapasitesini artırarak piyasayı düzenleyecek. Bunun dışında üreticiyi koruyacak üçüncü bir yol yok."
Karal, çay sektörünün en önemli sorunlarından birinin yaş çayın toplanma maliyeti olduğunu belirtti. Gübre ve diğer tarımsal girdilerdeki artışın yanı sıra işçi yevmiyelerinin yükselişinin üreticiyi giderek zorladığını ifade eden Karal, geçmişte Gürcistan'dan gelen mevsimlik işçilerin hasada katkı sağladığını, ancak Türk Lirası'nın değer kaybı nedeniyle bu iş gücüne erişimin neredeyse imkânsız hâle geldiğini vurguladı.
ÇAYKUR'un kapasitesi yetersiz
ÇAYKUR'un mevcut kapasitesinin üreticiyi korumaya yetmediğini dile getiren Karal, "2003'te günlük yaklaşık 6 bin ton olan ÇAYKUR yaş çay işleme kapasitesi bugün 9 bin 200 tona çıktı. Ancak bu, üreticiyi korumak için yeterli değil" dedi. Karal, üreticilerin emeğinin fırsatçılara ezdirilmemesi için ÇAYKUR'un kapasitesini artırması ve üreticilere "ürününüzün tamamını kotasız alabilirim" güvencesi vermesi gerektiğini belirtti.
Atıl fabrikalarla hızlı çözüm mümkün
Kapsite artışının yeni tesisler kurmak yerine, bölgede uzun yıllar çay sektörüne hizmet etmiş ancak atıl durumda olan özel sektör fabrikalarının kiralanarak yeniden üretime kazandırılmasıyla sağlanabileceğini ifade eden Karal, ÇAYKUR'un kendi bünyesindeki eski fabrikaların rehabilite edilerek verimliliğinin artırılmasının da önemli katkı sağlayacağını söyledi.
Karal, "Bu adım hem günlük işleme kapasitesini artıracak hem de milli sermaye ürünü tesisler ekonomiye kazandırılacak" diyerek, çay üreticisinin sorunlarının çözümünde acilen somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.