Tarih: 11.09.2025 15:29

Merkez Bankası'nın Denge Yönetimi: Ekonomik Zorlukların Gösterdiği Sorunlar

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), gerçekleştirdiği son toplantıda politika faizini 250 baz puanlık bir indirimle yüzde 43'ten yüzde 40,5 seviyesine çekti. Bu durum, piyasalarda beklenmedik bir etki yarattı.

Faiz İndirimlerinin Ayrıntıları

Gecelik borç verme faizi de 46%'dan 43,5%'e düşerken, borçlanma faizi ise yüzde 41,5'ten yüzde 39'a indirildi. Bu kapsamda Merkez Bankası, iç talebin zayıf seyrinin devam ettiğine ve enflasyonun ana eğiliminin ağustos ayı itibarıyla yavaşladığına dikkat çekti. Ek olarak, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğu vurgulandı. TCMB, fiyatta istikrar sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürme kararlılığını koruduğunu belirtti. Enflasyon görünümünün belirtilen ara hedeflerden sapması durumunda yeniden sıkılaştırma adımlarının atılabileceği ifade edildi.

Ekonomistlerin Değerlendirmesi

Eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, indirim miktarını "kabaca tahmin ettiğini" söylese de bu kararın tamamen onaylandığını belirtmedi. Kara, 200 baz puanlık bir indirimin daha uygun olacağını, ancak Merkez Bankası'nın yönetmesi gereken dengelerin bu kararda etkili olduğunu belirtti. Merkez Bankası'nın kararı açık şekilde değil, dolaylı mesajlarla iletmesini eleştiren Kara, enflasyona dair daha temkinli bir dil kullandıklarını ifade etti. Özellikle gıda fiyatları ve hizmet enflasyonu hakkında konuşarak, tahmin edilebilirliğin artmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

İndirim Üzerine Farklı Görüşler

Ekonomist İris Cibre, faiz indiriminin doğru ama gecikmiş bir karar olduğunu dile getirdi. Cibre, yüksek faizlerin enflasyonu tetiklediğini savunarak, bu durumu, "Faizlerin yüksek olması artık enflasyonun kaynağı haline geldi," şeklinde yorumladı. Cibre, TCMB'nin talep zayıflığını doğru bir şekilde yorumladığını, Temmuz ayına ait verilerin de bu durumu desteklediğini aktardı. Ancak, Merkez Bankası'nın iletişimindeki belirsizliğe dikkat çekerek farklı bir enflasyon verisiyle mi çalıştığını sorguladı.

Piyasa Tepkileri

Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, faiz kararının piyasalara olan etkilerine odaklandı. Eğilmez, kararın ardından borsada kısa bir süre yükseliş gözlemlendiğini ancak diğer ekonomik göstergelerde önemli bir değişim yaşanmadığını aktardı. Eğilmez, ilk yarım saatte borsa düşşüttü, fakat diğer göstergelerin sabit kalmaya devam ettiğini ifade etti. Prof. Dr. Emre Alkin ise bu indirimin mevcut sıkı para politikası ile çeliştiğini belirtti. Alkin, eğer sıkı para politikası devam ediyorsa, yapılan faiz indiriminin yalnızca bir görüntüden ibaret olduğunu öne sürdü.

Sonuç ve Gelecek Beklentileri

Ekonomist Uğur Gürses de, faiz indiriminin sürpriz olmadığını öne sürdü. Merkez Bankası'nın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaların, bu indirimi önceden işaret ettiğine dikkat çekti. Gürses, mevcut ekonomik koşulların ve alınan kararların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin ekonomik görünümündeki zorluklar, Merkez Bankası'nın gelecekteki adımlarının izlenmesi gerektiğini gösteriyor. Sıkılaştırma ya da gevşetme olasılıkları, piyasa koşullarına bağlı olarak belirli bir belirsizlik içeriyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —