Şavşat Belediyesi'nde sözleşmeleri yenilenmeyen 29 işçinin belediye binası önünde kurduğu "direniş çadırı"nın polis tarafından 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu gerekçe gösterilerek kaldırılmasına direnen işçiler ve dayanışmaya gelenler hakkında soruşturma başlatıldı. Belediye-İş Sendikası Şavşat Temsilcisi Vural Şimşek, mahkeme tarafından verilen işe iade kararının uygulanmadığını hatırlatarak, "Burada yapılan bir anayasal hak, anayasal bir mücadeleydi. Devlete, millete, kimseye bir zararımız yoktu. Biz sadece işimizi istiyorduk" dedi.
Artvin Şavşat Belediyesi'nde sözleşmeleri yenilenmeyen 29 işçinin belediye binası önünde kurduğu direniş çadırı, polis tarafından 2911 sayılı yasa gerekçe gösterilerek kaldırıldı.
O gün çadıra sahip çıkan işçiler ve vatandaşlar hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma açılarak ifadelerine başvurulan işçiler ve vatandaşlar, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. İşçiler, eylemlerinin tamamen barışçıl olduğunu ve yalnızca işlerine geri dönme taleplerini dile getirdiklerini belirtti.
Belediye-İş Sendikası Şavşat Temsilcisi Vural Şimşek şunları söyledi: "22 Ağustos günü çadır kurmuştuk. 29 arkadaşımız işten çıkarılmıştı. Mahkeme karar verdi, işe iade kararı çıktı. Ancak Belediye Başkanı arkadaşlarımızı göreve başlatmadı. Başlatmadığı gibi dışarıdan farklı kişileri göreve aldı. Bunun üzerine çadır kurma eylemi başlattık. Çadırımızı belediyenin önünde kurduk. 22 Ağustos'ta kolluk kuvvetleri geldiler. 2911 sayılı yasa gereği, yürüyüş ve toplantı ile ilgili hükümlere dayanarak çadırımızı dağıtmak istediler. Biz de sahip çıkmak adına çadırımıza sarıldık. Kolluk kuvvetleri çadırımızı dağıttı. Bununla ilgili savcılık soruşturma başlatmış. 5-6 çalışan arkadaşımıza ve destek veren 3-4 vatandaşa 2911 sayılı yasaya muhalefetle ilgili soruşturma açılmış. Ümit ediyoruz ki bu durum adli bir vaka hâline dönüşmez ve arkadaşlarımız mahkemede yargılanmaz. Çünkü burada yapılan bir anayasal hak, anayasal bir mücadeleydi. Devlete, millete, kimseye bir zararımız yoktu. Biz sadece işimizi istiyorduk."
"Mahkeme kararına dayanarak bu çadırı kurduklarını anlattık"
Çadırda işçilerle dayanışma içinde bulunan ve ifadesi istenen Murat Tokdemir de soruşturmaya konu olayın yaşandığı gün polisin gelerek kamusal alana çadır kurulamayacağını söylediklerini anlattı. Tokdemir, şunları kaydetti:
"Bizler de burada yaşayan insanlar olarak tepkimizi gösterdik. Bir emek katliamı, bir işçi katliamı yaşanmıştı. Tutumumuz elbette işçi arkadaşlarla dayanışma içinde olmaktı. Polis çadırın sökülmesi yönünde harekete geçince biz de çadırın korunması için orada bulunduk ve gereğini yaptık. Şimdi bunları suç olarak önümüze koyuyorlar. Bununla ilgili dün savcılığa, işçi arkadaşlarla birlikte ifade vermeye çağrıldık. Biz bunun suç olmadığını, direniş çadırının meşru olduğunu, arkadaşlarımızın kazandığı bir dava olduğunu ve işten atılmalarının hukuksuz bulunduğuna dair mahkeme kararına dayanarak bu çadırı kurduklarını anlattık. Kim rahatsız oluyor bundan? Tabii ki siyasi erk rahatsız oluyor ve bunu dava konusu hâline getirebiliyor. Bu kapsamda biz de bunun suç olmadığını, anayasal bir hak olduğunu, buna dayanarak orada bulunduğumuzu ve bulunmaya devam edeceğimizi ifade ettik. Açılan soruşturmaların ne bu direnişi ne de bizlerin desteğini engelleyebileceğini kimse düşünmesin."
"Arkadaşlar yasal haklarını bu şekilde dile getirmişlerdir"
CHP Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Yaşar Gülel ise şunları söyledi:
"Belediye ile işten çıkarılan arkadaşlar orada haklı olarak kendi protestolarını yapmak istemişlerdir. Bu protestoyu yaparken kimseye zarar vermeden, herhangi bir taşkınlık yapmadan çadır kurmuşlardır. Çadırın kaldırılması istenmiş, arkadaşlar bunu kabul etmeyince polis müdahalesiyle çadır kaldırılmıştır. Daha sonra arkadaşlar ifadeye çağrılmışlar. Bu arkadaşlar belediyeden işten atılmışlardır. Bu, işten atıldıktan sonraki ikinci kışlarıdır. Tamamen siyasi bir karardır bu işten atılma. Belediye başkanı burada 40 kişiyi işten çıkarmıştır, arkasından da ara ara 19-20 kişiyi işe almıştır. Eğer belediyenin işçiye ihtiyacı varsa bu arkadaşları işten çıkarmamalıydı. Bir bölümünü zoraki emekli etmiştir. Arkadaşlar da yasal haklarını bu şekilde dile getirmişlerdir."