Türkiye, doğum oranlarındaki ciddi düşüşle başa çıkmak adına yeni bir düzenleme hazırlığı içinde. Hükümet, ebeveynleri desteklemek ve aileleri çocuk sahibi olmaya teşvik etmek amacıyla bir taslak oluşturdu. Bu düzenlemenin özellikle kamu sektörü çalışanları için doğum ve ebeveynlik izinlerinde önemli iyileştirmeler getirmesi planlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) sunduğu veriler, ülkenin demografik yapısındaki sıkıntıları daha da belirgin hale getiriyor.
Doğum Oranlarındaki Düşüş
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 seviyesindeyken, bu rakam 2024 yılı itibarıyla 1,48'e düşeceği öngörülüyor. Bu durum, nüfusun yeniden üretimi için gereken 2,1 eşiğinin altına inmiş durumda. Bu veriler, Türkiye'nin yaşlanan nüfus kategorisine girmekte olduğunu ve gelecekte ciddi demografik sorunlar yaşayabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu sorunun büyümesinin önüne geçilmesi için acil önlemler alınması gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca, düşen doğum oranları, aile yapılarında da değişimlere yol açmakta ve genç nesillerin gelecek planlarını olumsuz etkilemekte.
Yeni Düzenleme ile Gelen İzin Süreleri
Hükümetin hazırladığı yeni düzenlemeye göre, kamu çalışanları için doğum izin süreleri önemli ölçüde artırılacak. Kadın memurlar için analık izni, mevcut 16 haftadan 24 haftaya çıkarılacak. Bu süre, doğum öncesi 8 hafta ve doğum sonrası 16 hafta olarak düzenlendi. Çoğul gebeliklerde ise ek olarak 2 hafta daha izin verilmesi sağlanacak. Ayrıca, babalar için mevcut 10 günlük doğum izni süresi 15 güne uzatılacak. Koruyucu aile olarak 3 yaş altı çocukları alan memurlara ise 15 gün izin hakkı tanınacak. İşçi statüsündeki çalışanlar da 15 gün ücretsiz izin alma imkanına sahip olabilecek. Bu düzenlemelerin, ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını kolaylaştırması ve doğum oranlarını artırması bekleniyor.
Ekonomik Zorlukların Etkisi
Uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüşün temel sebeplerinden birinin ekonomik zorluklar olduğuna dikkat çekiyor. Yükselen yaşam maliyetleri ve artan sosyal sorumluluklar, genç ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını ertelemesine neden oluyor. Ayrıca, çalışma koşullarındaki zorluklar, ailelerin çocuk yetiştirme konusundaki kaygılarını artırmakta. Uzmanlar, eğer mevcut trend devam ederse Türkiye'nin yaşlılık oranının artacağını ve bu durumun ekonomik ile sosyal yapıda önemli baş döndürücü etkiler yaratacağını öngörüyor. Ülkedeki demografik değişimlerin dengelenmesi için hükümetin etkin adımlar atması, ailelerin gelecekteki yaşam standartlarını iyileştirmesi açısından büyük önem taşıyor.