Sayıştay’ın hazırlamış olduğu denetim raporu, İstanbul Üniversitesi'ne bağlı bir hastanede meydana gelen ciddi bir sağlık skandalını gün yüzüne çıkardı. Bu rapora göre, hastanede son kullanma tarihi geçmiş olan yüzlerce ilaç, hastalara verilerek Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) faturalandırıldı. Bu durum, kamu sağlığını doğrudan tehdit eden bir skandal olarak değerlendirildi.
Sayıştay Raporunun Çarpıcı Bulguları
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına incelemelerde bulunan Sayıştay’ın "İstanbul Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi 2024 Yılı Raporu", hastanede yaşanan ihmali gözler önüne seriyor. Raporda dikkat çekici tespitlere yer verildi. Bununla birlikte, hastanede ilaçların son kullanma tarihlerini kontrol eden herhangi bir sistemin bulunmadığı dile getiriliyor. Kontrol eksikliği nedeniyle, 430 adet miadı dolmuş ilaç, hastalarda kullanılmak üzere imha edilmek yerine bırakıldı. Hastalara bu ilaçlar verilerek, SGK'ya toplamda 60.346,50 TL tutarında fatura kesildi, bu da kamu zararını artırdı.
CHP'li Rızvanoğlu'nun Açıklamaları
Konuyla ilgili olarak CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, durumu Meclis gündemine taşıdı ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na yazılı bir önerge sundu. Rızvanoğlu, bu olayı basit bir hata olarak değerlendirmediğini, aksine bu durumun köklü bir sorunun göstergesi olduğunu belirtti. Miadı dolmuş ilaçların hastalar üzerinde kullanılmasının tedavi etkinliğini azaltabileceğini, yan etki riskini artırabileceğini ve sağlık hizmetine yönelik güvenin sarsılmasına neden olabileceğini ifade etti. Sorunun, yönetim zafiyeti ve denetim eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı.
Sağlık Bakanlığı’na Acil Eylem Çağrısı
Rızvanoğlu, Sağlık Bakanlığı'nın bu çirkin duruma sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, acil bir denetim çağrısında bulundu. Sorumluların tespit edilmesini, oluşan kamu zararının tahsil edilmesini ve hasta güvenliğini artıracak denetim mekanizmalarının bir an önce hayata geçirilmesini talep etti. Rızvanoğlu, yaşanan skandalın sadece İstanbul ile kısıtlı kalma ihtimaline dikkat çekerek, Türkiye genelindeki üniversite hastanelerinde de benzer durumlar için kapsamlı bir denetim yapılmasını gerekli gördüğünü belirtti. "Bu konunun üzeri kapatılamaz," diyerek, kamu sağlığını hiçe sayanlardan hesap sorulması gerektiğinin altını çizdi.