Toplumda artan duyarsızlığa dikkat çeken Kaba, ekonomik sıkıntılardan çevre felaketlerine kadar birçok konuda halkın bilinçsizce tepkisiz kalmasını eleştirdi. Kaba, “Havalimanını yıkıyorlar, alkışlıyor. Fabrikasını peşkeş çekiyorlar, halay çekiyor. Madenini yağmalıyorlar, seviniyor. Toprağını satıyorlar, mutlu. Orman yanarken evi tutuşuyor, telefonla resmini çekiyor. Memleket istila edilmiş, memnun” sözleriyle toplumdaki duyarsızlığın geldiği noktayı vurguladı.
Kaba, vatandaşların ekonomik olarak büyük bir darboğazda olduğunu belirterek, “Ekmek askıda, boş baklava, dünkü poğaça, sebze çıkma, ayçiçek yağı bardakla, karpuz dilimle, mazot 45 lira. Çeyrek altın alabildiği parayla bir kilo hıyar bile alamıyor ama hâlâ dış güçlerin oyunu diyor” şeklinde konuştu.
Tarih boyunca birçok düşünürün cehaletle mücadele ettiğini hatırlatan Kaba, Mevlana’dan İmam-ı Azam’a, Hacı Bayram Veli’den Aşık Veysel’e, Ömer Hayyam’dan Goethe’ye kadar pek çok ismin cehaleti insanlığın en büyük düşmanı olarak tanımladığını söyledi.
Kaba açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Mustafa Kemal Atatürk, ‘Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz; bizim kastettiğimiz hakikati bilmemektir. Toplumun düşmanı cehalettir, en büyük savaş cehalete karşı yapılan savaştır’ demiştir. Türkiye, bugün bu savaşın içindedir. Cahilden daha yıkıcı bir kitle imha silahı icat edilmemiştir ve ne yazık ki biz bu dönemde yaşıyoruz.”