“Eğitimin gündemi ideoloji değil, sınıfta yaşanan gerçeklerdir”
Şentürk açıklamasında şunları söyledi: “Eğitimi ideolojik kavgalarla değil, öğrencilerimizin yaşadığı sorunlarla konuşmak zorundayız. Bugün okullarımızda akran zorbalığı, öğretmenlere yönelik mobbing, öğrenme güçlükleri, bütçe yetersizliği gibi temel meseleler var. Eğitimde kalıcı iyileşme istiyorsak, bu gerçek gündeme dönmeliyiz.”
“Taşımalı eğitim sistemi öğretmene yeni yükler getiriyor”
“Taşımalı eğitim uygulaması, kırsal bölgelerde eğitime erişim için önemli bir araç; ancak planlama ve kaynak eksiklikleri nedeniyle yük okul idarelerine ve öğretmenlere kalıyor. Servislerin gecikmesi, yemeklerin kontrolü, günlük listelerin hazırlanması gibi işler artık öğretmenin omuzunda. Bu, öğretmeni asli görevinden uzaklaştırıyor.”
“Proje ve etkinlik yarışı öğretmeni tüketiyor”
“Son yıllarda öğretmenler üzerinde artan proje ve etkinlik baskısı, öğretmeni nitelikli eğitimden uzaklaştırıyor. Herkes belge, puan, rapor derdine düşmüş durumda. Oysa eğitim nicelikle değil, nitelikle ölçülür.”
“Okul öncesi ve özel eğitim öğretmenleri teneffüs bile yapamıyor”
“Okul öncesi ve özel eğitim öğretmenlerimizin yaşadığı bir diğer ciddi sorun da dinlenme hakkı. Gün boyu sınıfta aktif şekilde öğrencilerle ilgileniyorlar; ancak ne teneffüsleri ne de düzenli molaları var. Bu durum mesleki tükenmişliği artırıyor.”
“Yardımcı hizmet personeli eksikliği eğitimi aksatıyor”
“Birçok okulda yardımcı hizmet personeli ya hiç yok ya da yetersiz. Özellikle özel eğitim ve okul öncesi kurumlarında bu eksiklik daha da belirgin. Temizlik, yemek servisi, bakım gibi sorumluluklar öğretmenlere yükleniyor. Eğitim bir ekip işidir; öğretmen her şeyi yapamaz.”
“Öğretmenler siyasal sendikalar arasında sıkıştı”
“Bugün öğretmenler hak arama mücadelesini özgürce veremiyor. Siyasal sendikalar arasındaki rekabet, öğretmenleri ideolojik kutuplara sıkıştırmış durumda. Birçok meslektaşımız, sisteme itiraz ederse dışlanmaktan ya da cezalandırılmaktan çekiniyor. Böylece öğretmen, kötü işleyen bir sistemin iyi işleyen ama sessiz bir çarkı haline getiriliyor. Bu, hem öğretmenlik onuruna hem eğitimin vicdanına zarar veriyor.”
“Gerçek gündeme dönelim”
“Eğer gerçekten eğitimde ilerleme istiyorsak, öğretmenin sesini duymalıyız. Akran zorbalığı, mobbing, bütçe eksikliği, dinlenemeyen öğretmenler, personel yetersizliği ve özgür sendikal hakların kısıtlanması… İşte bunlar eğitimin gerçek gündemidir.”
“Eğitimciler çözümün bir parçasıdır”
“Biz Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası olarak eleştiren değil, çözüm üreten bir anlayışı savunuyoruz. Öğretmenler yalnız değildir; dayanışmayla, liyakatle ve bilimin rehberliğinde bu sorunların üstesinden gelebiliriz.”