KESK Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci, yaptığı yazılı açıklamada düzenlemeyi “adaletsiz ve eşitsiz” olarak nitelendirerek, “Tüm kamu emekçileri için insanca yaşanacak ücret ve adil çalışma koşulları istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yandaş kadrolar ödüllendiriliyor, milyonlar görmezden geliniyor”

İkinci, yapılan artışın kamu yönetiminde liyakat yerine siyasi sadakati güçlendiren bir uygulama olduğunu savunarak, düzenlemeden SGK, TÜİK, AFAD, Diyanet ve bazı valilik kadrolarının yararlandırıldığını belirtti. Bu kadroların önemli kısmının “23 yıllık iktidarın atadığı isimlerden oluştuğunu” söyleyen İkinci, “Milyonlarca kamu emekçisi yok sayılırken, belirli bir kesimin maaşlarının bu şekilde artırılması açık bir ödüllendirmedir” dedi.

Ayrıca önergenin kapsamının ve artış miktarının Cumhurbaşkanı’nın takdirine bırakılmasını da eleştiren İkinci, bunun “kamu yöneticilerinin maaşlarının daha da yükseltilmesi için sınırsız bir yetki devri” olduğunu vurguladı.

“Toplu sözleşme süreci bypass edildi”

KESK, maaş artışının gece yarısı önergesiyle komisyona getirilmesine tepki göstererek, bu yöntemin sendikaları ve kamu emekçilerini yok saydığını dile getirdi. İkinci, “Toplu sözleşme süreci bir kez daha baypas edilmiştir. Bu anlayış iş barışını tahrip ediyor. Gerçek bir toplu pazarlık sistemi zorunluluktur” dedi.

KESK’in Talepleri: “Lütuf değil, hakkımız”

Konfederasyonun açıklamasında kamu emekçilerinin temel talepleri de sıralandı:

Brüt 18.682 TL’lik seyyanen ödemenin taban aylığa yansıtılması ve emeklilere de uygulanması

En düşük kamu maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması

Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması

Kira ve sosyal yardımların gerçek enflasyona göre güncellenmesi

Tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesi

Güvencesiz istihdam biçimlerine son verilmesi

Gelir vergisi oranının %15’ten %10’a indirilerek sabitlenmesi

“Bu adaletsizliğe sessiz kalmayacağız”

Açıklamasında tüm kamu emekçilerini dayanışmaya çağıran Muhammet İkinci, “Ne lütuf istiyoruz ne ayrıcalık… Bu ülkenin kamu hizmetini omuzlayan milyonlarız. Hak ettiğimiz yaşam koşulları için mücadeleyi büyütmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

İkinci, sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirildiği, katılımcı bir yasa yapım süreci çağrısında bulunarak, “Hangi sendikaya üye olursa olsun tüm kamu emekçilerini bu mücadelede omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi.