Kurumsal hayatı bırakıp huzuru, açtığı deri atölyesinde buldu

İstanbul’da lojistik sektöründe çalışırken kafa dağıtmak için başladığı deri işini meslek edinen Metin Taşkıran, 3 yıl önce taşındığı Eskişehir’de kurduğu atölyede sanatsal ürünler üretiyor.

KÜLTÜR - SANAT 2.11.2025 12:21:00 0
Kurumsal hayatı bırakıp huzuru, açtığı deri atölyesinde buldu

Eskişehir’de 40 yaşındaki deri ustası Metin Taşkıran, yaklaşık 10 yıl önce hobi olarak başladığı deri işini profesyonel bir kariyere dönüştürdü. İstanbul’da lojistik sektöründe uzun yıllar görev yapan 40 yaşındaki Usta, kurumsal kariyerini geride bırakarak tamamen farklı bir yola adım attı. Derilerden çanta, cüzdan ve saat kayışı gibi özgün ürünler üreten Taşkıran, el emeği ile sıfırdan bir ürünü ortaya çıkarmanın verdiği hazzı atölyesinde bularak, burayı bir iş yerinden çok, huzur dolu bir üretim alanı olarak görüyor. Usta, tasarımlarında kişisel ruh halini yansıtan asimetrik ve özgün yaklaşımları benimsiyor.

“Özel üretim kişiyi sürüden ayırır”

Seri üretim ile el yapımı özel butik üretim arasındaki farklara değinen Taşkıran, özel üretimin en büyük avantajının kişiyi "sürüden ayırması" olduğunu söyledi. Butik atölyelerde hazır kalıplarla çalışılmadığını belirten Taşkıran, "Kişiye özel üretim, tamamen kişinin kendi ihtiyacına ve zevkine göre bir tasarım yapma şansı tanır. Tasarım, renk ve boyut gibi tüm detayları müşteri kendisi belirlemiş oluyor. Seri üretimde bunu sağlamanız mümkün değil" dedi. Maliyet konusunda seri üretimin avantajlı olduğunu kabul eden Taşkıran, tercihin tamamen kullanıcının ne istediğiyle alakalı olduğunu kaydetti.

“Deri, Türk kültüründe çok eskilere dayanır”

Ham madde seçimi konusunda Türkiye’nin hem avantajları hem de dezavantajları olduğunu belirten Taşkıran, Türk kültüründe derinin çok uzun yıllardır kullanıldığını ve bu sayede ülkenin çeşitli yerlerinde kaliteli derilerin üretildiği tabakhaneler bulunduğunu dile getirdi. "Ülkemizin bu alandaki en büyük avantajı, derinin çok meşhur olduğu yerlerden daha ekonomik fiyatlara deri elde edebilmesidir" diyen usta, dezavantaj olarak ise zaman zaman üretim kalitesinde sorunlar yaşanabildiğini ve çeşitliliğin az olduğunu söyledi. Derinin kalitesinin tabaklanma yöntemlerine ve hangi üründe kullanılacağına göre değiştiğini vurguladı.

“Doğru malzeme ve işçilik ile ölümsüz parçalar üretilebilir”

El yapımı ürünlerde kullanılan tekniklerin ürünün ömrünü uzattığını ifade eden Taşkıran, el dikişinde kullanılan kalın, mumlu ve sağlam ipler sayesinde "ölümsüz" denilebilecek ürünlerin ortaya çıktığını belirtti. Endüstriyel üretimde kullanılan kumaş, astar, karton gibi ek dolgu malzemelerini butik üreticilerin geneli kullanmadığını aktaran Taşkıran, bunun sağlamlığa olan etkisini şöyle açıkladı: “Belki 100 yıl boyunca dayanacak bir deri çantanızın içindeki kumaş ya da fermuarlı bir parça 4-5 yıl içinde yıpranmaya başlıyor. El yapımı ürünler de bu ek malzemeleri kullanmayarak deri ölümsüz olur.”

Dericilik zanaatının geleceği

Sektörün görünenden çok daha fazla usta barındırdığını, özellikle pandemi döneminde birçok kişinin hobi amaçlı bu işe başladığını söyleyen Metin Taşkıran, sektördeki en önemli sorunun maddi kaygılar olduğunu dile getirdi. "Genelde benim tanıdığım deri ustalarının neredeyse tamamının başka bir işi var. Ek iş olarak da deri yapıyorlar" diyerek finansal konfor alanını terk etme endişesine dikkat çekti. Taşkıran, zanaatın ölmemesi adına elinden geleni yaptığını belirterek, atölyesine gelen gençlere ve işi öğrenmek isteyenlere malzeme seçiminden işçiliğe kadar her konuda bilgi ve destek sağladığını sözlerine ekledi.
 

Kurumsal hayatı bırakıp huzuru, açtığı deri atölyesinde buldu

Haber Kaynak : İHA

Haber Kaynak

admin admin

Pazar 18.3 ° / 9.3 °
Pazartesi 19.7 ° / 10.7 °
Salı 19.3 ° / 11.7 °