Rize’de gazetecilik mesleğine gönül vermiş bir kalem olan Fatih Sultan Kar, usta gazeteci Savaş Ay ile olan anılarını kaleme alarak ona duyduğu saygı ve sevgiyi bir kez daha dile getirdi.

"Laz Uşağı, Ne İşin Var İstanbul’da?"

Fatih Sultan Kar’ın anlattığına göre, Savaş Ay Rize’yi ve Rizelileri çok severdi. 2008 yılında “A’dan Z’ye Karadeniz” yazı dizisi için Rize’ye gelen Ay, Kar’ı telefonla arayarak, “Burada sadece Rize simidi yiyerek yaşar insan” demişti. O gün köşesine “Selam dostlar. Bugün Rize’deyim ve çoook keyifliyim” diye yazarak başlamıştı.

Her Zaman Ulaşılabilen Bir Gazeteciydi

Rize Dedeman Otel’in açılışında genç bir gazeteci adayı olarak Savaş Ay ile tanışan Kar, o günden itibaren usta gazeteciyle kurduğu dostluk sayesinde sık sık ondan nasihat alma şansına sahip olduğunu belirtti. “Savaş Abi” diyerek andığı Ay’ın, sohbetlerinde paranın geçmediği muhabbetleri tercih ettiğini, insana değer verdiğini vurguladı.

"Kitaplarımızı Sayfalarına Taşırdı"

Savaş Ay’ın, Rize üzerine yazılmış eserlere de büyük önem verdiğini ifade eden Kar, kendi yazdığı kitaplara köşesinde yer ayırdığını söyledi. Ay, Kar’ın kaleme aldığı “Rize’de Yaşanmış Fıkra Gibi Olaylar” kitabı hakkında köşesinde yazdığı yazıda şu ifadelere yer vermişti:
"Çağdaş Nasrettin Hocalarımız’dan biri de pırıl pırıl bir Karadeniz evladı. Adı Fatih Sultan Kar. Mademki İstanbul’a kar geldi, o zaman bu köşeye de Kar yağsın."

Şenol Birol’a Duyduğu Saygı Unutulmazdı

Savaş Ay, Rize’nin yetiştirdiği futbol efsanesi Şenol Birol’u da köşesine taşıyarak, onun adının unutulmaması için çaba gösterdi. Kar’ın hazırladığı biyografi kitabına dikkat çekerek, genç nesillere “Şenol Birol kimdi?” diye sormaları çağrısında bulunmuştu.

“O Bizim Sesimizdi”

Fatih Sultan Kar, yazısının sonunda Savaş Ay’ı şu sözlerle andı:
“O İstanbul’un ve Türkiye’nin en güzel rengiydi. Asla insanlara tepeden bakmadı. Hep ‘Ortalık’ta oldu. Haksızlığa uğradığımızda sesimizdi. Ona erişmek kolaydı. Mekânı cennet olsun, nur içinde yatsın.”
Savaş Ay, yalnızca ekranlarda değil; halkın içinde, halkın dilinde ve kalbinde “hep ortalıkta” olan bir gazeteci olarak hafızalarda yaşamaya devam ediyor.