Beykoz Belediyesi etrafında başlatılan soruşturmalar çerçevesinde görevden uzaklaştırılan Belediye Başkanı Alaattin Köseler, yargılaması süresince dün serbest bırakıldı. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, bu soruşturma kapsamında toplam 26 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Köseler ve diğer 25 kişi için 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep etmişti. Ancak dün gerçekleştirilen duruşmada, Köseler, İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nden serbest bırakıldı.

Yargı Süreci ve Cezalar

Yürütülen soruşturma, Beykoz Belediyesi’nde ciddi yolsuzluk iddialarını içeriyordu. Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de aralarında bulunduğu 26 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, çeşitli suçlamalar yer alıyor. Mağdur olan vatandaşların ifadeleri, soruşturmanın temelini oluştururken, iddianamede şu an için 17 yıl 6 aydan başlayıp 67 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Bu durum, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı ve yerel yönetim üzerindeki güven bunalımını artırdı. İddianamede yer alan suçlamaların içeriği ise hala merakla bekleniyor. Mahkeme süreci, yargının ne denli bağımsız hareket ettiğini ve delile dayalı bir sonuca ulaşıp ulaşamayacağını da gösteriyor. Ceza talepleri, baskı gruplarının ve derneklerin de bu süreçte gözlemci olarak yer almasını sağlamış durumda. Bu sebeplerden ötürü, yargılama süreci kamuoyunda titizlikle takip ediliyor.

Tahliye ve İtiraz Süreci

Alaattin Köseler’in tahliyesi ise duruşma sonucunda gerçekleşti. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Köseler’in beraat talebini kabul ederek serbest bırakılmasına karar verdi. Bu, birçok yönden tartışmalara yol açtı ve mahkeme kararının yasal dayanakları üzerine spekülasyonlar oluşturdu. Savcılık ise bu karara itiraz etti. Savcılığın itiraz süreci, Köseler’in tahliyesinin kalıcı olup olmayacağını belirleyecek önemli bir adım olarak görülüyor. Yerel halk arasında bu itirazın nasıl sonuçlanacağına dair spekülasyonlar çoğalırken, bazı kesimler yargı bağımsızlığına; bazıları ise siyasi bir müdahaleye vurgu yapıyor. Tahliye kararının ardından, Köseler’in durumu ve kamuoyunun tepkileri, hukuk camiasında ve yerel siyasette önemli bir gündem maddesi haline geldi. Herkes, bu sürecin ne şekilde evrileceğini merak ediyor.