Okurlarla bir araya gelen Güler, edebiyat serüvenini ve Türkiye’deki kitap okuma alışkanlığı üzerine düşüncelerini paylaştı.
“Edebiyata ortaokulda başladım”
Rize’nin Kavaklı Mahallesi nüfusuna kayıtlı olan ve 1945 yılında Erzurum’da doğan Osman Güler, edebiyata olan ilgisinin ortaokul yıllarında başladığını anlattı.
“Ortaokuldaki edebiyat öğretmenimin teşvikiyle şiir yazmaya başladım. Daha sonra Rize Şair ve Yazarlar Derneği’ne üye oldum. Dernek başkanımız Ömer Yazıcı’nın yönlendirmesiyle ilk kitabım Bir Nefes Yeter’i çıkardım,” diyen Güler, bu süreçten sonra roman yazımına yöneldiğini söyledi.
Altı eseriyle edebiyat yolculuğu
Bugüne kadar altı esere imza attığını belirten Güler, kitapları arasında hem otobiyografik hem de kurgusal romanların bulunduğunu ifade etti.
“Romanlarımdan biri kendi hayatımı, doğumumdan üniversite yıllarıma kadar olan dönemi anlatıyor. Bir diğeri Erzurum’da yıllar önce yaşanmış bir aşk hikâyesini konu alıyor; Ermeni bir kız ile Müslüman bir erkeğin aşkını işledim. 30 Şubat adlı romanım ise tamamen kurgu; var olmayan bir tarihi, erişilemeyen bir aşkı sembolize ediyor,” diye konuştu.
“Kitaba ilgi beklediğimizin çok altında”
Fuarlarda kitap satışlarının beklentinin altında kaldığını belirten yazar, toplumda okuma alışkanlığının yeterli düzeyde olmadığını dile getirdi.
“İlk kez Rize Fuarı’na katıldım, kitap satamadım ama tanıtım yaptım, bol bol hediye ettim. İnsanlar okumaya alışsın diye. Mudanya ve Bursa fuarlarına da katıldım, ancak yerel yazarlara ilgi maalesef çok az,” ifadelerini kullandı.
“Yerel yazarlar desteklenmeli”
Yazar Osman Güler, yerel yönetimlere çağrıda bulunarak yerel yazarların desteklenmesinin önemine vurgu yaptı:
“Kitap maliyetleri çok yüksek, yazarların kendi imkânlarıyla üretime devam etmesi çok zor. Yerel yazarlar desteklenmezse bu şevk kırılır. Yine de biz edebiyatı zevkle yapıyoruz, bu yoldan vazgeçmeyeceğiz,” dedi.
Yalova Rizeliler Günleri kapsamında gerçekleşen bu buluşma, edebiyata gönül verenlerin ilgisini çekerken, Güler’in samimi mesajları kitap okuma kültürünün geliştirilmesi adına önemli bir hatırlatma niteliği taşıdı.